0 (530) 500-4281

Bir İzmir Etüd Merkezi İle Tecrübemiz…


Bir İzmir Etüd Merkezi İle Tecrübemiz2007 yılı eylül ayı bizim ve oğlumuz için yeni bir adımı daha atacağımız heyecanlı bir aydı. Onun ilk adımlarının heyecanını, ilk anne baba deyişini, masum konuşmalarını dinlerken duyduğumuz o tarifi imkansız binlerce heyecan ve deneyime bir yenisini daha ekliyorduk bu ay.

Oğlumuz okula başlıyordu. O artık toplumda bir birey. Bugüne kadar hayatımızdaki en kıymetlimizi artık birilerine emanet etmekten öteye onun bu toplumun bir parçası olmak üzere kanat çırpışlarına tanık oluyorduk.

İzmir’deki okullar arasında yaptığımız küçük araştırmalar sonucu kendimize göre en iyi okulu belirlemiş ve oğlumuzun kaydını yaptırmıştık. Okula kayıt sırasında bize bir de tüm öğretmenlerin çocuklarının gittiği etüd merkezi tavsiye edilmişti. Çünkü biz çalışan bir anne ve babayız. Oğlumuzun okul sonrası saatlerini geçireceği bir yere ihtiyacımız vardı. Bu tavsiye edilen yer bizim için garantiydi. Eeee tüm okulun öğretmenlerinin çocukları gittiğine göre iyi bir yer olmalıydı. Ama bu konuda ne kadar yanıldığımızı görmemiz çok geç olmadı. Buraya kayıt işlemleri için gittiğimizde inanılmaz bir tablo ile karşılaştık. Çünkü pencerelerinden rengi morarmış bir tarafı kornijde diğer tarafı yere sarkan, yerleri çamur lekeleri ile lekelenmiş, yemek masası üzerinde ekmek kırıntılarının ne zamandan kaldığı belli olmayan bir ortam içerisinde bizi karşılayan üzeri lekeler içinde bir kıyafetle etüd sahibi ile tanıştık.

Evet tabiki bu ortamdan kaçarak uzaklaştık. Eşim ve ben en değerli varlığımızı kime emanet edecektik. Bu sırada biz 5 etüd merkezi daha gezdik. Ama olmuyordu hiçbirisi istediğimiz gibi değildi.

İstediğimiz ne miydi?

Temiz, düzenli, disiplini olan ama aile sıcaklığında, deneyimli eğitmenlerin olduğu çocuğumuzun hem derslerine yardımcı olacak, hem de kişisel gelişimine katkı sağlayacak bir ortamın olduğu etüd merkeziydi. Yaptığımız araştırmalar ne yazık ki bu istediklerimizi bir arada bulmanın ne kadar zor olduğunu gösteriyordu bize. Ama yılmadan aramaya devam ettik. Bu sırada İnternette gezerken bir etüd merkezi tanıtımını okuduğumda kendimi tutamamış ve gözlerimdeki yaşlara hakim olamamıştım. Bu bir annenin dizeleriydi.

Çalışma hayatım sürecinde, hem iyi bir öğretmen, hem iyi bir eş ve hem de iyi bir anne olabilmenin mücadelesi içerisinde oldum. Bir öğretmen olarak benim çocuklarım en iyi eğitimi almalı ve hayata en iyi şekilde hazırlanmalıydılar. Ancak bu mücadelem sırasında bir şeyi ihmal ettiğimin farkındaydım ve bunu hep yarınlara ertelemek zorunda kaldım. Kısacası ben sevgiyi hep yarınlara erteledim. Çocuklarım büyümüşlerdi, iyi eğitim almışlardı ve başarılıydılar ama “o yarın” geldiğinde artık çok geçti, çünkü onlar yanımda değildiler.

Gelin eğitim ve öğretimi bize bırakın, siz sevgiyi yarınlara ertelemek zorunda kalmayın.

Bu yazıyı yazan bir eğitimci annenin yerini görmek üzere hemen harekete geçtik ve randevulaştık.

Kapıyı bize kendisi açtı. Atiye Hocam. Sıcak bir hoş geldinizdi ağzından ilk dökülen kelime ama öğretmen edası ile sanki onun öğrencileriymişiz de büyümüşüz şimdi ziyaretine gelmişiz gibi bir karşılamaydı.

Bizi ve çaresizliğimizi dinledikten sonra konuşmaya başladı. O anda eşim ve ben göz göze gelmiştik.  Evet doğru yerdeydik. Etüd merkezini gezdikten sonra oğlumuzun kaydını yaptırmaya karar vermiştik. Aklınıza sakin etüdü gezdikten sonra şıklığına hayran kaldık gibi bir tanımlama gelmesin. Çünkü beklentiniz eğer çocuğunuzun şık bir mekanda vakit geçirmesiyse burası şık bir mekan değil.

Pırıl pırıl ve bir düzeni olan mutfağı, kitapların sıra sıra dizili olduğu rafları, tertemiz çalışma salonları, tüm hijyen adına uygun olduğunu ifade edebileceğim tuvaleti, yer minderlerinin olduğu bir dinlenme salonu ve arka tarafında da küçük bir beton bahçesi var. Deneyimli eğitmenlerinden bahsetmeme gerek bile yok sanırım.

Evet belki şık değil ama bu konudaki tüm ihtiyaca cevap verebilecek bir yer.

Oğlumuz her gün eve tüm ödevleri bitmiş olarak geliyor. Atiye hanimin,” onunla lütfen oyun oynayın, onu dinleyin kısaca onunla kaliteli vakit geçirin” öğüdünü dinliyoruz. Her gün oğlumuzun gelişimi konusunda kendisinden bilgi alıyoruz. O her aradığınızda işi olan ve etüd merkezinde olsa da çocuklardan bir haber olan etüd sahipleri gibi değil. Atiye Hanim birinci sınıfları özellikle kendisi eğitiyor. Neden mi?

“Onları kimseye emanet edemem bu yıl çalışma alışkanlığı kazanacakları yıl. Bu yıl bunu kazandıramazsak işimiz zor.” Diyor.

Deneyimi, yol göstericiliği ve eğitmen kimliği ile sadece çocuklarımızı değil inanın bizleri de eğiten bir etüd burası.

Ben bir anneyim ve ben tüm kalbimle her anneye bu etüd merkezini tavsiye ediyorum.

2 thoughts on “Bir İzmir Etüd Merkezi İle Tecrübemiz…

  1. candan Öztürk -

    Çalışan anne babaların vicdan hesaplaşmaları vardır. Çocuğumuzla yeteri kadar ilgilenememek, her istediğinde okuluna koşamamak… Atiye öğretmenim, bize vicdanımızı rahat tutmayı, çocuğumuzla geçen huzurlu ve mutlu geçen akşam birlikteliklerini kazandırdı.
    Çocuğumuza başarının tadını hissettiren, bizlere de bu kıvancı yaşattıran öğretmenime binlerce teşekkürler…

    Can’ın annesi…

  2. MUSTAFA ÇAPKIN -

    Biz ikiz çocuk sahibiyiz,Etüt’e gitmek için çok geç kalmamıza rağmen okulların yaz tatiline girmesine ve sbs sınanlarına 1.5 ay kala bir zaman içersinde çocuklarımın hem okul dersleri hemde sbs sınav hazırlıklarında beklentilerimizin üstünde bir perfonmans gösterdiler,bu perfonmasları için.Başta Atiye Hocama ve Ekibine ,Atiye İnci Damla Etüt merkezi çalışanlarına çok teşekkür eder.Başarılarının gelecek yıllardada devam etmesini temenni ederiz.Önümüzdeki eğitim yıllarda beraber olma ümidiyle görüşmek üzere iyi tatiller dileriz. İrem Yaren ve Cemal Eren’in
    Ailesi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir